29 Ekim - 4 Kasım Kızılay Haftası

02 Kas, 2023

TDK “yardım etmeyi”; “Kendi gücünü, imkanlarını, başka birinin iyiliği için kullanmak” şeklinde tanımlamaktadır. İnsanların birbirlerine yardım etmeleri, insanlık tarihiyle yaşıt görülen ve insanın fıtratında var olduğu kabul edilen bir durumdur ancak insani yardımın örgütlenmesi ve bunun sistemli bir kuruluş olarak meydana çıkması o kadar kolay olamamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı İmparatorluğu’ndan devraldığı kurumlardan biri olan milli değerimiz Kızılay’ın geçmişine baktığımızda, ulus olarak göğsümüzü kabartan bir mirasa  sahip olduğumuz görülmektedir.

Dünya tarihinde zaferle sonuçlanmış pek çok savaşta, cephede verilen mücadeleler kadar cephe gerisindeki sağlık hizmetlerinin, savaşın seyrinde ve sonucunda büyük etkisi olmuştur. 11 Haziran 1868 tarihinde, yaralı ve hasta askerleri tedavi etmek üzere kurulan“Mecrûhîn ve Mardayı Askeriyeye İmdât ve Muâvenet Cemiyeti”, 1877 yılında “Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemiyeti” adını alıp, Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele döneminde yaptığı hizmetlerle öne çıkmıştır. Özellikle Birinci Dünya Savaşı’nda pek çok cephede savaşmak zorunda kalan Osmanlı Devleti’nin Çanakkale Cephesi’nde verdiği mücadele ile Türk ve dünya tarihinin seyrini değiştiren Çanakkale zaferinin kazanılmasında, sağlık alanında verilen mücadele askeri başarıda önemli rol oynamıştır. Savaş koşullarında sadece tıbbi yardım vermekle kalmayan Cemiyet, hastanelerin kurulması, hastanelerin ihtiyaç maddelerinin temini, hastaların nakilleri, sıtma, kolera, tifo, dizanteri, çiçek gibi hastalıklarla da mücadele, salgın hastalıkların önlenmesi, savaş mağduru siviller ve muhtaç durumda olan kişilere yardım edilmesi gibi, pek çok faaliyeti o zamanın güç koşullarında ve kısıtlı imkanlarla başarılı bir şekilde yürütmüştür. Cemiyet, Cumhuriyetin ilanından sonra 1923'de "Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti", 1935'te "Türkiye Kızılay Cemiyeti" ve 1947'de "Türkiye Kızılay Derneği" adını almıştır.

İhtiyaç anında dayanışmanın, ızdırap anında şefkatin, farklılıklar karşısında hoşgörünün, savaşın en kızgın anında insancıllığın, merhametin, tarafsızlığın ve barışın simgesi olan Kızılay’ın kuruluş amacı; silahlı çatışmalar, doğal afetler, salgınlar ve olağanüstü durumlar karşısında toplumsal dayanıklılığı arttırmak, her koşulda, yerde ve zamanda, ayrım yapmaksızın korunmasız insanlara yardım etmek, insan hayatını ve sağlığını korumak, açlık, yoksulluk ve yoksunlukla mücadele etmek, daha yaşanabilir bir çevre oluşturulmasına katkıda bulunmak, birey ve toplumun nitelikli eğitimine destek vermek ve insanlar arasında karşılıklı anlayışı, dostluğu, saygıyı, iş birliğini ve sürekli barışı geliştirmeye destek olarak insan onurunu korumaktır. Ülkemizin olduğu kadar dünyanın da önemli sosyal yardımlaşma kurumlarından biri olan Kızılay’ın geniş bir yelpazede, dünyanın pek çok coğrafyasına yayılan sosyal yardımları, insani yardım bağlamında tarihimizin ve medeniyetimizin sahip olduğu kuvvetli birikimin göstergesidir.

İnsanların acılarını dindirmek için, kurulduğu ilk günden beri zorlu koşullarda sınırsız, kesintisiz, canla başla hizmet veren Kızılay’ımızın, geçmişten günümüze tüm yöneticilerini, çalışanlarını, gönüllü destekçilerini, bağışçılarını “29 Ekim - 4 Kasım” Kızılay Haftası dolayısıyla kutluyor, selam ve saygılarımı sunuyorum.

Dr. Öğr. Üyesi Sibel DOĞAN
İstanbul Rumeli Üniversitesi
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü
                        &
İRÜ Genç Kızılay Kulübü Danışmanı