İstanbul Rumeli Üniversitesi Mehmet Balcı Yerleşkesi Akın Akkan Konferans Salonunda 4 Ocak Perşembe günü ‘Alçıtepe Kahramanının kızı Cumhuriyeti anlatıyor’ konulu konferans düzenlendi. Konferans'ın konuşmacısı ise Milli Mücadele Kahramanı Kazım Karabekir’in kızı Timsal Karabekir’di.
Konferans, üniversitemizin Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Çetin'in açılış konuşması ile başladı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Çetin konuşmasında “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında Üniversitemizde bu güzel ve anlamlı konferansta konuşabiliyorsak, Türk Kurtuluş Savaşını başlatıp zafere ulaştıran başta Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve Kazım Karabekir Paşamız ile onların aziz silah arkadaşlarına ve şehitlerimize borçlu olduğumuzu belirtmek isterim. Yetimlerin babası olarak da anılan Paşamızın Sevgili Kızları Timsal Karabekir Hanımefendiye bizlere ve öğrencilerimize Paşamız ile ilgili vermiş oldukları bilgilerden ötürü Rumeli ailesi olarak çok teşekkür eder, saygılarımızı sunarız” diyerek sözü konferansın konuşmacısı Timsal Karabekir’e bıraktı. Timsal Karabekir babasına ait fotoğraf arşivi eşliğinde babasının katıldığı savaşlarda yaşanan olayları detayları ile katılımcılara anlattı.
“40 YIL SÜREN RUS ZULMÜ BREST LİTOVSK ANTLAŞMASI İLE SON BULUYOR”
Kazım Karabekir’in Çanakkale’de Yarbay olarak görev yaptığı dönemi anlatan Timsal Karabekir, “Kazım Karabekir Albay mevkiine terfi edince onu Kut’ül Amare Irak Cephesi’nde görüyoruz, İngilizlerle savaşıyor ve çok büyük başarı elde ediyorlar. 40 yıl süren Rus zulmü Brest Litovsk Antlaşması ile Ruslar memleketine dönmeye başlıyor. Kazım Karabekir doğuya gittiği zaman daha çok Ermenilerle çarpışıyor. Fakat Rus'lar ellerindeki ağır silahları, topları ve tüfekleri Ermenilere bırakmışlar. Bizim o kadar büyük teçhizatımız yok ama Ermenilerin büyük. Erzincan kurtuluyor ama düşmanın kötü bir adeti var, daha sonra İzmir’de de onu görüyoruz, yakıp yıkıp kaçıyorlar. Erzincan yanmış yıkılmış. Karabekir diyor ki; ‘Erzurum’a giderken İstanbul kapıdan girdiğim zaman halk gördüm gülerek beni karşılıyorlardı. Dişlerini görecek mesafedeydim. Fakat yaklaştığım zaman ortada gayri tabiilik hissettim, bu insanlar hiç kımıldamıyordu. Daha da yaklaştığım zaman dehşetle gördüm ki her biri Ermeniler tarafından birer kazığa oturtulmuştu, öyle can vermişlerdi. Allah benim gözümün gördüklerini dünya üzerinde hiçbir göze göstermesin.’ Bizim canlarımız bizim topraklarımızda böyle can verdiler” dedi.
Babası Kazım Karabekir’in İstanbul’a dönüşünde gördüklerini de anlatan Timsal Karabekir, “Reşit Paşa gemisinin güvertesinde gördüğü manzara zırhlılardır. Bunu görünce bir yemin ediyor ‘Dünyada tek kalsam, tek dağ başı mezar oluncaya kadar çarpışacağım’ ve bu yemini ettikten sonra artık bu toplar, tüfekler, gemiler gözümde bostan korkuluğu gibi hiçbir değeri kalmamıştır diyor.
“CUMHURİYET’E GİDEN YOLU AÇAN İKİ KELİME”
Timsal Karabekir, “Padişah, Kazım Karabekir’e ‘Mustafa Kemal’i tutukla İstanbul’a gönder’ diyor. Kazım Karabekir ‘Hayır, ben Mustafa Kemal’i tutuklamam’ der. Bunun üzerine Erzurum’da bu günlerde Atatürk evi olarak bilinen konakta misafirlik eden Mustafa Kemal Paşa'nın yanına gider ve odasına girerek Paşa'nın beklemediği bir şekilde önce selam durur ve ardından ‘Paşam dün olduğu gibi bugün de bütün kolordumla emrinizdeyim’ der. İşte bu iki kelime cumhuriyete giden yolu açan kelimedir. O an Mustafa Kemal Paşayı, Padişahtan aldığı bir emirle tutuklayabilirdi de. İşte o an o konakta İstiklal harbimiz başlamış kazanılmıştır.” dedi.
“TBMM AÇILMIŞTIR”
Timsal Karabekir, “Dualarla TBMM açılmıştır. O günlerde bizlere gösterilen Sevr Haritası, bu harita Türkiye’nin tamamen yok olmasının haritasıdır. TBMM'nin ilk aldığı karar Kazım Karabekir’in ordusuna Kars'ı kurtarma emridir. Kars’ın kurtuluşundan sonra Karabekir, ordularını denetliyor gerek silah gerek asker olarak Büyük Taarruz için Mustafa Kemal Paşamıza yardım gönderiyor.” diye konuştu.
