İstanbul Rumeli Üniversitesi Mehmet Balcı Yerleşkesinde, gazeteci yazar Sinem Nazlı Demir’in katılımıyla 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında “Türkiye’de Kadın Cinayetleri ve Çocuk İstismarı” konulu seminer düzenlendi. Şiddet ve eşitsizlik konularında farkındalık yaratmak amacıyla düzenlenen etkinlikte, katılımcılar konuya dair kapsamlı bilgi ve önerilerle buluşturuldu.
Seminerin açılış konuşmasını Öğr. Gör. Sevda Köyüstü yaparak, kadına yönelik şiddetle mücadelenin toplumsal bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Ardından Sinem Nazlı Demir, günün anlam ve önemi üzerine bir konuşma yaparak, kadınların şiddete karşı mücadelesinde toplumsal desteğin ve dayanışmanın önemini hatırlattı. Demir, kadına ve çocuğa yönelik şiddetin yalnızca mağdurları değil, tüm toplumu derinden etkileyen bir insan hakları ihlali olduğunu belirtti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2023 yılı itibariyle yüzlerce kadın, en yakınlarındaki kişiler tarafından hayatından koparıldı. Demir, resmi kayıtlara göre her yıl ortalama 300’den fazla kadının cinayete kurban gittiğini ve bu vakaların çoğunun eski eş ya da partner tarafından işlendiğini ifade etti. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine değinen Demir, kadın cinayetlerinin basında yer alırken nasıl eksik veya yanlış bir dille sunulduğuna dair eleştirilerde bulundu.
Sinem Nazlı Demir, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için toplumda farkındalığın artırılması gerektiğini vurguladı. Çözüm önerileri arasında toplumsal cinsiyet eşitliği derslerinin okullarda zorunlu hale getirilmesi, medyanın dilinde kadınları ötekileştiren unsurların ortadan kaldırılması, dayanışma projelerinin teşvik edilmesi ve sivil toplum kuruluşlarının güçlendirilmesi yer aldı. Gençlerin bu konuda bilinçlenmesinin, toplumsal dönüşümde önemli bir rol oynayacağını ifade etti.
Sinem Nazlı Demir, 25 Kasım’ın, Dominik Cumhuriyeti’nde Trujillo diktatörlüğü döneminde hayatlarını kaybeden Mirabal Kardeşlerin anısına uluslararası bir farkındalık günü olarak ilan edildiğini ve bu günün kadına yönelik şiddete karşı toplumsal mücadelede önemli bir simge olduğunu hatırlattı. Bu günün, kadınların şiddetsiz, özgür ve onurlu bir hayat sürme hakları için verilen mücadelede birleşmenin gerekliliğini ortaya koyduğunu söyledi.
Seminerin sonunda katılımcılara “Nasıl katkıda bulunabilirsiniz?” başlığı altında farkındalık yaratmak, kadın hakları konusunda dil ve tavra dikkat etmek ve gönüllü çalışmalarla katkı sağlamak çağrısı yapıldı. Sinem Nazlı Demir, 25 Kasım’ın sadece bir anma günü değil, daha adil ve eşit bir dünya için birlikte harekete geçmenin bir hatırlatıcısı olduğunu vurguladı.
25 Kasım’ın Önemi ve Şiddetsiz Bir Dünya Hayali
Demir, konuşmasını, “Kadınların özgürce ve güven içinde yaşayabildiği bir dünya yaratmak, ancak toplumun her kesiminden gelen bilinçli ve kararlı bir mücadeleyle mümkün olabilir. Bugün buradayız çünkü kadın hakları, insan haklarıdır,” sözleriyle tamamladı. "25 Kasım, kadına yönelik şiddetle mücadelenin küresel bir simgesidir; Dominik Cumhuriyeti'nde Mirabal Kardeşlerin acımasızca katledilmesiyle dünya, şiddetin sessizce kabul edilemeyeceğini anladı. O günden bugüne, 25 Kasım, kadınların özgürce, korkusuzca ve onurlu bir yaşam sürebilmeleri için birlikte mücadele etme çağrısıdır. Bugün, yalnızca Mirabal Kardeşler için değil, şiddetin gölgesinde yaşam mücadelesi veren tüm kadınlar için bir aradayız. Kadına yönelik şiddetin olmadığı, eşit ve adil bir geleceği birlikte kurmak için bu mücadeleyi sürdüreceğiz.”
